Sezaryen doğum belirli durumlar gerektirdiğinde tercih edilen bir doğum yöntemidir. Anne karnında yer alan bebek cerrahi bir işlemle dışarı alınır. Bu yöntem özellikle bebek ters duruyorken veya anne karnında birden fazla bebek bulunuyorken sıklıkla önerilir. Ayrıca önceki doğumların sezaryen olması veya vajinal doğumun risk taşıdığı tıbbi durumlar da sezaryen için geçerli sebepler arasındadır. Bu işlem sırasında annenin karnı ve rahmi kesilir. Sonuç olarak bebek güvenle dışarı çıkarılır. Sezaryen doğumun hem avantajları hem de riskleri vardır.
Tanım | Sezaryen doğum, bebeğin annenin karnına ve rahmine yapılan cerrahi bir kesiden alınması yoluyla gerçekleştirilen doğum yöntemidir. |
Ne Zaman Uygulanır? | – Planlı Sezaryen: Anne veya bebek için vajinal doğumun uygun olmadığı durumlarda önceden planlanır. – Acil Sezaryen: Doğum sürecinde ortaya çıkan beklenmedik durumlarda acil olarak yapılır. |
Nedenleri | – Bebekte anormal pozisyon (örneğin makat geliş). – Çoğul gebelik (ikiz veya daha fazla). – Rahim veya plasentayla ilgili sorunlar (plasenta previa, ablatio placenta). – Annenin pelvik yapısının vajinal doğuma uygun olmaması. – Annede yüksek tansiyon, diyabet veya enfeksiyon gibi tıbbi durumlar. |
İşlem Nasıl Yapılır? | Genel veya spinal/epidural anestezi altında karın ve rahime yapılan yatay bir kesi ile bebeğin doğumu gerçekleştirilir. İşlem genellikle 45-60 dakika sürer. |
Riskleri | Enfeksiyon, kanama, tromboz, yara iyileşmesinde gecikme, anesteziye bağlı komplikasyonlar, bebekte solunum problemleri gibi riskler taşır. |
Avantajları | Bebeğin doğumunu sağlıklı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirme imkânı sağlar; doğum sırasında oluşabilecek acil durumlarda bebek ve annenin sağlığını koruma amacını taşır. |
İyileşme Süreci | Sezaryenden sonra iyileşme süreci yaklaşık 4-6 hafta sürebilir. Anne, ilk birkaç gün yatakta dinlenmeli, dikişlerin bakımı özenle yapılmalıdır. Hafif egzersizler, bol sıvı tüketimi iyileşmeye katkı sağlar. |
Sonraki Doğumlar | Sezaryen doğum sonrası bir sonraki doğumun vajinal veya sezaryenle olup olmayacağı durumuna göre doktor kararı ve risk değerlendirmesi yapılır (örneğin, tıbbi gereklilik varsa yeniden sezaryen önerilebilir). |
Alternatifler | – Vajinal Doğum: Eğer anne ve bebek sağlığı uygunsa vajinal doğum tercih edilir. – Sezaryen Sonrası Vajinal Doğum (SSVD): Önceki sezaryenden sonra uygun şartlarda vajinal doğum denenebilir. |
Diğer Notlar | Sezaryen doğum, yalnızca gerekli durumlarda önerilen bir doğum yöntemidir. Doktorun kararı, annenin tıbbi durumu ve doğum sırasındaki gelişmelere göre şekillenir. |
Sezaryen Doğum Hangi Durumlarda Tercih Edilir?
Sezaryen doğum bazı özel durumlar ve sağlık koşulları göz önünde bulundurularak tercih edilen bir yöntemdir. İlk olarak bebekle ilgili pozisyon problemleri sezaryeni zorunlu kılar. Bu durumlar şunları içerir:
- Enine duruş: Bebek rahim içerisinde yan yatarak yer alır.
- Makat geliş: Bebek ayakları veya kalçası önce gelir.
İkincil olarak annenin önceki doğum geçmişi ve mevcut sağlık durumu da önemlidir. Örneğin:
- Daha önce gerçekleşmiş bir sezaryen rahim yırtılma riskini artırabilir.
- Plasenta previa gibi durumlar plasentanın rahim ağzını kapatarak normal doğumu imkansız hale getirir.
Ayrıca çoğul gebeliklerde sezaryen sıkça tercih edilen bir yöntemdir, özellikle bebekler uygun pozisyonda değilse. Buna ek olarak bazı sağlık koşulları vajinal doğumu riskli hale getirebilir. Bu sağlık sorunları şunlardır:
- Ciddi kalp hastalığı
- Aktif genital herpes
Doğum sırasında ortaya çıkabilecek komplikasyonlar da sezaryen doğumu gerektirebilir. Bu komplikasyonlar şöyle sıralanabilir:
- Uzamış doğum: Doğumun ilerlememesi ve rahim ağzının açılmaması.
- Fetal sıkıntı: Bebeğin kalp atışlarında anormallikler gözlenmesi.
- Göbek kordonu sorunları: Kordonun sıkışması veya sarkması.
- Aşırı kanama: Anne tarafından yaşanan yoğun kan kaybı.
Bu senaryolar sezaryen doğumun tercih edilme nedenlerini net bir şekilde ortaya koymaktadır ve bu yöntem bazı durumlarda hem anne hem de bebek için en güvenli seçenek olabilir.
Sezaryen Doğum Nasıl Yapılır ve Ne Kadar Sürer?
Sezaryen doğumu anlamak sürecin aşamalarını kavramayı gerektirir. İlk olarak hastanın durumu değerlendirilir ve uygun anestezi yöntemi belirlenir. Anestezi genellikle spinal veya epidural yöntemlerle sağlanır; ancak bazı özel durumlar genel anesteziyi gerektirebilir. Bu hazırlık aşaması operasyonun başarılı bir şekilde yürütülmesi için temel oluşturur.
- Hazırlık Aşaması: Hastaya uygun anestezi uygulanır.
- Kesi Yapılması: Cerrah kasık bölgesine yakın yatay bir kesi gerçekleştirir.
- Rahim Kesisi: Rahim üzerinde yine yatay bir kesim yapılır.
Doğum süreci anestezi uygulandıktan sonra hızla başlar. Bebek açılan kesiler aracılığıyla dikkatlice dışarı çıkarılır. Bu noktada sağlık ekibi bebekle ilgilenir ve gerekli tıbbi işlemleri gerçekleştirir.
- Doğum: Bebek kesilerden çıkarılır ve göbek kordonu kesilir.
- Kesilerin Kapatılması: İlk olarak rahim kesisi ardından karın kesisi dikkatlice dikilir.
Operasyonun tamamlanması genellikle 45 dakikadan bir saate kadar sürebilir. Ancak acil durumlarda bu süreç çok daha hızlı gerçekleşebilir. İyileşme süreci doğumdan sonra başlar ve hastanın sağlık durumuna göre değişkenlik gösterir. Hastanede geçirilen süre boyunca enfeksiyon belirtileri ve iyileşme süreci yakından takip edilir. Bu süreçte hasta tıbbi önerilere sıkı sıkıya uymalıdır.
Sezaryen Doğum Sonrası İyileşme Süreci Nasıldır?
Hastanede geçirilen ilk günlerde ağrı kontrolü için damar yoluyla verilen ilaçlarla başlanır. Daha sonra oral ağrı kesicilere geçilir. Evde iyileşme sürecinde dikkat edilmesi gerekenler:
- Yavaş yavaş hareket etmek ve yürüyüş yaparak kan dolaşımını artırmak önemlidir.
- Kesik bölgesi özenle izlenmeli kızarıklık veya akıntı gibi enfeksiyon belirtileri aranmalıdır.
- Ağrı kesicilerle ağrı yönetimi sürdürülmelidir.
Eve dönüldüğünde iyileşme süreci boyunca şu noktalara özen gösterilmelidir:
- Ağır kaldırmaktan kaçınmak gerekir.
- En az 6-8 hafta yorucu faaliyetlerden uzak durulmalıdır.
İyileşme döneminde beslenme de büyük bir rol oynar:
- Besleyici bir diyet uygulamak vücudun kendini yenilemesine yardımcı olur.
- Bol sıvı tüketmek ve dengeli beslenmek iyileşmeyi destekler.
Doğum sonrası kontroller iyileşme sürecinin doğru ilerlediğinden emin olmak için yapılır. Bu kontroller sırasında herhangi bir endişe veya sorun direkt olarak sağlık profesyoneline aktarılmalıdır. İyileşme süreci zorlayıcı olabilir ve bu süreçte aile ve arkadaşların duygusal desteği büyük bir fark yaratabilir. Bu destek annenin hem fiziksel hem de duygusal olarak daha hızlı toparlanmasına imkan tanır.
Sezaryen Doğum Bebeği Nasıl Etkiler?
Sezaryen doğum bebek üzerinde birkaç önemli etkiye sahip olabilir. Bu yöntemle doğan bebekler vajinal doğum sırasında karşılaşılan doğal bakterilere maruz kalmadıklarından bağırsak florası farklılık gösterebilir. Bu da immun sistemlerinin farklı şekilde gelişmesine yol açabilir. Örneğin astım veya alerji gibi bazı durumlar daha yüksek oranda görülebilir.
Mikrobiyota Farklılıkları:
- Bağırsak mikrobiyotası farklıdır.
- Bağışıklık sistemi üzerinde etkileri olabilir.
- Astım alerji ve obezite riski artabilir.
Solunum sorunları da sezaryen doğumun bir diğer yaygın sonucudur. Vajinal doğum sırasındaki doğal sıkışma süreci yaşanmadığı için akciğerlerde sıvı birikimi daha olası hale gelir ve bu durum bazı solunum problemlerine neden olabilir.
Solunum Sorunları:
- Akciğerlerde sıvı birikimi yaşanabilir.
- Solunum problemleri oluşabilir.
Ayrıca sezaryenle doğan bebeklerde ten tene temasın gecikmesi bağlanma süreçlerini olumsuz etkileyebilir. Bu durum hem anne hem de bebek için stres kaynağı olabilir.
Ten Tene Temas:
- Bağlanma süreci gecikebilir.
- Vücut ısısı düzenlemesi ve emzirme başlangıcı etkilenebilir.
Erken doğum riski de sezaryenle doğumlarda daha fazladır özellikle 39 haftadan önce yapılan planlı sezaryenlerde. Bu erken doğumlar bebeklerde solunum güçlüğü gibi çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir.
Erken Doğum Riskleri:
- Gelişimsel gecikmeler olabilir.
- Beslenme sorunları artabilir.
Son olarak uzun vadeli sağlık sorunları üzerinde de etkileri olabileceği düşünülmektedir. Örneğin tip 1 diyabet ve çölyak hastalığı gibi kronik durumların gelişiminde artış gözlemlenebilir.
Uzun Vadeli Sağlık:
- Kronik sağlık durumlarının riski artabilir.
Sezaryen doğumun bu potansiyel etkileri sağlık uzmanlarıyla iletişim halinde kalarak minimize edilebilir. Bebek sağlığı için alınabilecek önlemler bu tip bir doğumun olumsuz etkilerini azaltabilir.
Sezaryen Doğumun Annenin Psikolojisine Etkileri Nelerdir?
Sezaryen doğum annenin psikolojisini etkileyebilir ve çeşitli duygusal tepkilere neden olabilir. Bu yöntem bazı annelerde rahatlama hissi yaratırken, bazılarında hayal kırıklığı ve endişeye yol açabilir. Özellikle acil durumlarda yapılan sezaryenler doğum sonrası depresyon riskini artırabilir. Bu tür durumlar annenin kendini kontrol dışı hissetmesine sebep olabilir.
Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) semptomları arasında şunlar bulunabilir:
- Geri dönüşler
- Kabuslar
- Şiddetli kaygı
Sezaryen sonrası iyileşme süreci fiziksel olarak zorlayıcıdır ve bu annenin duygusal durumunu olumsuz etkileyebilir. Daha uzun süren bir iyileşme annenin bebeğiyle etkileşim kurma şeklini sınırlayabilir ve yetersizlik duygularına neden olabilir. Bu süreçte yaşanan ağrılar annenin genel ruh halini ve enerji seviyesini düşürebilir.
Kişisel başarısızlık hissi de sezaryen geçiren kadınlar arasında yaygındır. Çoğu zaman kadınlar kendilerini “doğal” bir doğum yapamamış olarak görürler ve bu durum özsaygılarını ve vücut algılarını etkileyebilir. Toplumsal ve kültürel beklentiler bu duyguları daha da ağırlaştırabilir.
Bu nedenle sağlık hizmeti sağlayıcılarının aile üyelerinin ve akıl sağlığı uzmanlarının desteği annenin bu zorluklarla başa çıkmasında kritik bir öneme sahiptir. Duygusal destek ve açık iletişim annenin duygusal iyileşmesine ve annelik rolüne adaptasyonuna büyük katkı sağlayabilir.
Sezaryen Doğumun Normal Doğuma Göre Avantajları Nelerdir?
Sezaryen doğum planlama yapılabilen bir prosedürdür. Bu özellik doğum sürecini daha öngörülebilir hale getirir ve anne adayının doğum sancıları konusunda endişelenmesini azaltır. Ayrıca belirli tıbbi durumlar göz önünde bulundurulduğunda daha güvenli bir seçenek sunabilir. Prosedür sırasında uygulanan anestezi annenin ağrı hissetmesini engeller. Bu durum özellikle ağrıya dayanıklılığı düşük olanlar için büyük bir rahatlama sağlar.
- Kontrollü Ortam: Sezaryen steril bir ameliyat ortamında gerçekleştirilir. Bu durum olası komplikasyonların önceden yönetilmesine olanak tanır.
- Pelvis Tabanı Hasarı Riskinin Azalması: Bu yöntem pelvik taban kasları üzerindeki travmayı azaltır. Böylece uzun vadede idrar kaçırma gibi sorunların önüne geçilir.
- Vajinal Yırtılmaların Önlenmesi: Doğum kanalından geçiş yapılmadığı için vajinal yırtılma riski ortadan kalkar.
- Acil Durumlara Müdahale: Bebek için olası riskler ortaya çıktığında hızlı ve etkili müdahale imkanı sunar.
- Planlama Kolaylığı: Anne adayı doğum tarihini önceden belirleyebilir ve bu süreçte daha kontrollü bir hazırlık yapma şansına sahip olur.
Bu avantajlar sezaryenin tercih edilmesinde önemli faktörler arasında yer alır. Ancak her bireyin durumu farklı olduğu için en uygun doğum yöntemi konusunda bir sağlık profesyoneliyle danışılması önerilir.
Sezaryen Doğumun Normal Doğuma Göre Riskleri Nelerdir?
Sezaryen doğumun normal doğuma göre farklı riskleri bulunur. Bu riskler annenin iyileşme sürecini ve sağlık durumunu etkileyebilir. İşte sezaryen doğumun bazı spesifik riskleri:
- Enfeksiyon: Sezaryen sırasında yapılan kesiler enfeksiyon oluşma ihtimalini artırır. Bu hem kesi yerinde hem de rahim içinde gelişebilir.
- Kan Kaybı: Sezaryen işlemi normal doğuma kıyasla daha fazla kan kaybına yol açar.
- Kan Pıhtıları: Operasyon sonrası kan pıhtıları oluşabilir ve bu pıhtılar akciğerlere ulaşabilir ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
- İyileşme Süreci: Sezaryen sonrası iyileşme süreci genellikle daha uzun ve zorlayıcıdır. Bu süreç altı ila sekiz hafta arasında değişebilir.
- Gelecekteki Gebelikler: Sezaryen doğum geçmişi olan kadınlarda gelecekteki gebeliklerde komplikasyon riski artar. Özellikle plasenta previa veya rahim yırtılması gibi durumlar daha sık görülebilir.
- Cerrahi Riskler: Anestezi ve ameliyatla ilişkili genel cerrahi riskler de sezaryen doğumda mevcuttur.
Bu riskler göz önünde bulundurularak doğum yöntemi seçimi kişisel sağlık durumuna ve önerilere göre şekillenmelidir. Her iki yöntemin de avantajları ve riskleri dikkatlice değerlendirilmelidir. Sezaryen doğumun gerekliliği ve uygunluğu konusunda doktor tavsiyeleri ve özel tıbbi durumlar belirleyici olmalıdır.
Sezaryen Doğum Sonrası Nelere Dikkat Edilmelidir?
Sezaryen doğum sonrası iyileşme süreci dikkat edilmesi gereken birkaç önemli noktayı içerir. İlk olarak dinlenme esastır; ancak iyileşmeyi teşvik etmek ve kan pıhtılaşma riskini azaltmak için hafif yürüyüşler yapılabilir. Ayrıca ameliyat sonrası ağrılar için doktorun önerdiği ağrı kesicilerin yanı sıra karnı desteklemek ağrıyı hafifletebilir.
Kesi yerinin bakımı önemlidir:
- Kesi yerini temiz ve kuru tutmak gerekir.
- Enfeksiyon belirtileri olan kızarıklık şişlik veya akıntıda doktora başvurun.
- Pansuman ve Steri-Strip’lerin ne zaman çıkarılacağını doktorunuz belirler.
Beslenme ve sıvı tüketimi kabızlığı önlemek ve genel iyileşmeyi desteklemek için kritik öneme sahiptir. Lif bakımından zengin beslenme ve yeterli sıvı alımı sağlanmalıdır. Emzirme döneminde kesi bölgesine baskı yapmayacak pozisyonlar tercih edilmeli ve gerekirse bir emzirme danışmanından yardım alınmalıdır. Duygusal sağlık da bu süreçte önemlidir; yoğun duygular ve ruh hali değişimleri yaşanabilir. Bu durumda profesyonel destek almak faydalı olacaktır. Kontrol randevularına düzenli katılmak iyileşme sürecini izlemek ve varsa endişeleri gidermek için şarttır. Son olarak ev işleri ve bebek bakımında aile ve arkadaşların desteği alınması iyileşme sürecinde büyük bir yardım sağlar.
Sezaryen Doğum Sonrası Emzirme Nasıl Olur?
Sezaryen doğum sonrası emzirme doğumun hemen ardından başlayabilir. Operasyonun getirdiği bazı zorluklara rağmen doğru adımlar izlenirse emzirme başarılı bir şekilde gerçekleştirilebilir. İlk olarak doğumdan sonra mümkün olan en kısa sürede ten tene temas sağlanmalıdır. Bu bebeğin emme içgüdülerini harekete geçirir ve süt üretimini teşvik eder.
Erken emzirmeye başlamak da süt üretimini destekler ve anne ile bebek arasındaki bağı kuvvetlendirir. Emzirme sırasında rahat bir pozisyon bulmak annenin konforunu artırır ve kesi bölgesindeki baskıyı azaltır.
Rahat Emzirme Pozisyonları:
- Yan yatış pozisyonu
- Amerikan tutuşu (rugby topu tutuşu)
- Emzirme yastığı kullanımı
Ağrı yönetimi de önemlidir; çoğu ağrı kesici emzirme döneminde güvenle kullanılabilir. Ağrı kesicilerin emzirme ile uyumlu olduğundan emin olmak için sağlık uzmanına danışılmalıdır.
Sık sık emzirme süt üretimini sürekli kılar ve bebeğin ihtiyacı olan besinleri almasını sağlar. Emzirme danışmanlığı karşılaşılan zorluklarda rehberlik edebilir.
Emzirme Destek Hizmetleri:
- Sık sık emzirme
- Emzirme danışmanlığı
- Süt sağma
Eğer tıbbi nedenlerle bebeğinizden ayrı kalırsanız süt sağmaya hemen başlamak süt üretiminizi sürdürebilir. Böylece bebeğinizle yeniden bir araya geldiğinizde emzirmeye devam edebilirsiniz. Emzirme süreci doğru bilgi ve destekle yönetildiğinde sezaryen sonrası da başarılı olabilir.
Sezaryen Doğum Sonrası Tekrar Hamile Kalmak Mümkün mü?
Sezaryen doğum sonrası tekrar hamilelik mümkündür ve birçok kadın bu süreci başarıyla yönetir. Uygun zamanlama ve doğru planlama ile sağlıklı bir gebelik süreci gerçekleşebilir.
Zamanlama Önerileri:
Sezaryen sonrası hamilelik için ideal zaman dilimi vücudun iyileşme sürecini tamamlaması açısından önem taşır.
- Genel olarak bir sonraki hamileliği planlamadan önce altı ay beklenmesi önerilir.
- Optimal iyileşme ve düşük komplikasyon riski için 12 ile 18 ay arası bir süre daha uygun olabilir.
Karşılaşılabilecek Riskler:
Kısa sürede tekrar hamile kalmak özellikle rahim yırtılması gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
- Rahim yırtılması özellikle gebelikler arası süre 18 aydan kısa ise risk altındadır.
- Plasenta akreta plasentanın rahim duvarına anormal şekilde yapışması durumudur ve sezaryen sonrası sık görülebilir.
- Erken doğum riski ardışık gebeliklerde artabilir.
Doğurganlık Üzerine Etkiler:
Araştırmalar sezaryenin doğurganlık üzerinde minimal bir etki yaratabileceğini gösterse de, çoğu kadın ciddi bir sorun yaşamadan tekrar hamile kalabilir.
Sağlık Danışmanlığı:
Herhangi bir hamilelik planı öncesinde, özellikle de sezaryen sonrası, doktorunuzla detaylı bir görüşme yapmak faydalıdır.
Sağlık uzmanınız tıbbi geçmişinizi ve önceki sezaryen deneyiminizi değerlendirerek size kişiselleştirilmiş öneriler sunabilir.
Sıkça Sorulan Sorular
Sezaryen doğum hangi durumlarda zorunludur?
Sezaryen doğum, anne veya bebek için vajinal doğumun ciddi riskler taşıdığı durumlarda zorunlu hale gelir. Yaygın nedenler arasında önceki sezaryen doğum (yüzde 3.5-33.5), gebelikle ilişkili hipertansiyon bozuklukları (yüzde 5.5-30.0), bebekte kalp atışlarında düzensizlik (yüzde 20.6), uzamış doğum (yüzde 16), amniyon sıvısı yetersizliği (yüzde 14) ve doğumun normalden geç olması (yüzde 13) yer alır. Bu durumlar, anne ve bebek sağlığını güvence altına almak için sezaryen doğumu gerektirir.
Sezaryen doğum sırasında ne tür anestezi uygulanır?
Sezaryen doğumlarda genellikle bölgesel anestezi tercih edilir; en yaygın seçenek spinal anestezidir, ardından epidural anestezi ve kombine spinal-epidural teknikler gelir. Bu yöntemler, genel anesteziye kıyasla daha düşük anne ve bebek morbidite ve mortalite oranlarıyla ilişkilendirilir. Genel anestezi, acil durumlar veya bölgesel anestezinin kontrendike olduğu durumlarda kullanılmakta olup, ABD’de sezaryen doğumların yaklaşık %6’sında uygulanır ve bu oran acil vakalarda daha yüksek olabilir. Anestezi tipi seçimi, doğumun aciliyeti, annenin sağlık durumu ve hastane protokolleri gibi faktörlere bağlıdır.
Sezaryen doğum sonrası iyileşme süreci ne kadar sürer?
Sezaryen doğumdan sonra iyileşme süreci kişiden kişiye değişmekle birlikte, genellikle kadınlar hastanede 2 ila 4 gün arasında kalmaktadır. İyileşme süresi ortalama 2 gündür ve kadınların %96,2’si 4 gün içinde iyileşmektedir. Tam iyileşme ve normal aktivitelere dönme süresi genellikle 6 hafta sürer. ERAS (Cerrahi Sonrası Hızlı İyileşme) protokollerinin uygulanması, hastanede kalış süresini yaklaşık 7,5 saat kısaltmış ve postoperatif komplikasyonları %50 oranında azaltmıştır. Ancak cerrahi sürenin uzunluğu, operasyonel komplikasyonlar ve bireysel sağlık durumu gibi faktörler iyileşme sürecini etkileyebilir. Postpartum kontrollerin düzenli olarak yapılması, iyileşme sürecinin sorunsuz geçmesi açısından önemlidir.
Sezaryen doğumun avantajları nelerdir?
Sezaryen doğum, idrar kaçırma riskini (vajinal doğuma göre %9’a karşı %15) ve pelvik organ sarkması riskini (vajinal doğuma göre %5,6’ya karşı %6) azaltabilir. Ayrıca bebekteki zorlanmaların önüne geçilmesine yardımcı olur ve tıbbi komplikasyonlar, örneğin makat geliş veya çoklu gebelik gibi durumlarda hayat kurtarıcı olabilir. Sezaryen doğum, ayrıca planlı doğum imkânı tanır. Ancak bu faydalar, çocuklarda astım ve obezite gibi durumların daha yaygın görülmesi, gelecekteki gebeliklerde komplikasyonlar gibi risklerle karşılaştırıldığında dikkatlice değerlendirilmelidir.
Sezaryen doğumun riskleri nelerdir?
Sezaryen doğum, genellikle gerekli olsa da vajinal doğuma kıyasla daha fazla risk taşır. Sezaryen doğum yapan anneler, kan transfüzyonu (100.000’de 525,1) ve yoğun bakım ünitesine yatış (100.000’de 383,1) gibi komplikasyonlarla daha sık karşılaşır. Ayrıca sezaryen doğum, annede ölüm riski açısından vajinal doğuma göre iki kat daha fazla bir risk taşır. Bebekler için ise sezaryen doğum, astım gelişme riskini %21 oranında artırırken, 5 yaşına kadar obezite riskini %59 oranında yükseltir. Sezaryen doğum sonrası bir sonraki gebeliklerde de placenta previa (plasenta yerleşim bozukluğu) riski %74 oranında artarken, placenta accreta (plasenta dokusunun rahim duvarına yapışması) riski üç kat artar.