Tüp bebek yöntemi, günümüzde sıkça uygulanan bir tedavi olmasından ve birçok ailenin bu tedaviden yararlanmak istemesinden dolayı beraberinde birçok sorunun da akla geldiği bir tedavi yöntemidir. Tüp bebek tedavisinde doğal yollarla yaşanan bir gebelik sürecine benzer hamilelik oluşturulması amaçlanmaktadır.
Tüp bebek tedavisinin başarı oranı çeşitli faktörlere bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Bunlar anne ve baba adayı kaynaklı faktörler olabileceği gibi dış kaynaklı faktörler de olabilmektedir. Tüp bebek tedavisi sürecinde öncelikle anne ve baba adayının süreçle ilgili detaylı bilgi sahibi olması gerekmektedir. Ardından uzman doktorlarca ailenin tüp bebek tedavisine uygunluğunun tespit edilebilmesi amacıyla çeşitli testler uygulanır. Bu testler sonucunda tüp bebek tedavisinin uygulanması konusunda herhangi bir engel bulunmuyorsa tüp bebek tedavisi gerçekleştirilebilir.
Tedavi sürecinin başında öncelikle embriyolar baba adayından toplanan sperm hücrelerini laboratuvar ortamında analiz eder. Uzman doktorlar ise anne adayının yumurtalık rezervini ve yaşını göz önünde bulundurarak o çifte özgü bir tedavi planı oluşturur.
Tüp bebek tedavisinin başarılı bir sonuçla sonlanabilmesi için toplanan üreme hücrelerinin olgun evrede olması gerekir. Bazı durumlarda analiz edilen yumurtalık hücrelerinde gebeliğe elverişli veriler elde edilemeyebilir. Bunun yanında baba adayından toplanan üreme materyalinde hareketli veya canlı sperm tespit edilemeyebilir. Bu gibi durumlarda tüp bebek tedavisi sonlandırılır. Olgun üreme hücrelerinin bulunmaması gebelik şansının bulunmadığı anlamına gelebilir.
Tüp bebek tedavisinde uzman embriyologlar yalnızca bir adet embriyo oluşturmazlar. Farklı üreme hücreleri tüp bebek tedavisi için oluşturulan özel bir sıvı ile karıştırılarak birleştirilir. Oluşan embriyolar laboratuvar ortamında değerlendirilerek embriyo transferine uygunlukları tartışılır. Bu uygulamayla amaçlanan embriyoların gelişimini gözlemleyerek içlerinden sağlıklı bir gebelik yaratma potansiyeli bulunan embriyonun seçilmesidir. Hassas bir süreç olan embriyo seçimi ve transferi aşamaları mutlaka bu alanda uzman bir doktor ve embriyolog tarafından yapılmalıdır.
Tüp bebek tedavisinin başarısında rahim içerisine transfer edilen embriyonun rahim içerisinde tutunabilmesi önemlidir. Embriyonun rahim içerisinde tutunamadığı durumlarda tüp bebek tedavisinin olumsuz sonuçlandığına karar verilir. Embriyonun rahim içerisinde tutunma şansını etkileyen çeşitli faktörler bulunmaktadır. Bunlardan en bilineni anne adayının rahim duvarının kalınlığıdır. Rahim duvarının olması gerekenden daha ince olduğu durumlarda embriyonun rahim içerisinde tutunma şansı belli bir oranda azalacaktır.
Tüp bebek tedavisinin başarısında anne adayının daha önce üreme sistemi ile ilgili bir operasyon geçirip geçirmediği de önemlidir. Tedaviden önce çeşitli nedenlerle rahim ile ilgili tıbbi operasyon geçirmiş kişilerde embriyonun tutunma olasılığı azalabilmektedir. Daha önce miyom tedavisi görmüş kişilerde de belirli oranlarda embriyonun tutunamaması sorunu yaşanabilmektedir.
Düşükler, gebelik dönemlerinde yaygın olarak görülebilen sorunlardır. Düşük geçiren kadın çeşitli nedenlerle rahim içerisindeki embriyoyu kaybeder ve gebeliği bu nedenle sonlanmış olur. Günümüzde gebelik verileri incelendiğinde her üç gebelikten birinin düşük ile sonuçlanabildiği görülmektedir.
Düşük durumu psikolojik sağlığı da oldukça olumsuz etkileyebilen bir durumdur. Düşük nedenleri fiziksel olabileceği gibi kişinin psikolojik sağlığına dikkat etmemesi sonucunda da yaşanabilir. Tüp bebek tedavisinde embriyonun rahim içerisine aktarılma olayına embriyo transferi adı verilmektedir. Transfer edilen embriyonun 12. gününde gebelik testi yapılmaktadır. Bu test tüp bebek tedavisinin olumlu veya olumsuz sonucunu belirlemek için yapılmaktadır. Gerektiğinde tekrar edilebilir.
“Bu sayfada yer alan ifadeler bağlayıcı ve tedavi maksadıyla kullanılmaya uygun değildir. Sağlık sorununuzun tedavisi için kendinize en uygun tedavinin geliştirilmesi için sağlık kuruluşlarından ve uzman hekimlerden bilgi alınız”