Koruyucu hiçbir yöntem kullanılmadan, düzenli olarak cinsel ilişkiye girilmesine rağmen 6 ay süresince kadının gebe kalamaması, tıpta infertilite (kısırlık) olarak adlandırılır. Kısırlık tespit edilmişse ve çift bebek sahibi olmak istiyorsa gebeliğin tıbbi müdahale ile gerçekleşmesi amacıyla günümüzde en sık başvurulan yardımcı üreme tekniği ‘Tüp Bebek’ tedavisidir.
Tüp bebek tedavisi ikiye ayrılmaktadır; bunlar taze embriyo transferi ve dondurulmuş embriyo transferidir. Taze embriyo; yumurtaların toplanmasından 5 gün içinde yapılan sonra yapılan embriyo transferine denilmektedir. Dondurulmuş embriyo transferinde, taze embriyo transferinden farklı olarak, rahim iç zarının olgunlaşması için ilaçlar başlandıktan sonra rahim kalınlığı ideal noktaya geldiğinde embriyo transferi gerçekleşmektedir.
Taze embriyo transferindeki başarısızlık ihtimaline karşı bir sonraki transfer için önlem alınmak isteniyorsa, dondurulmuş embriyo transferi tercih edilmektedir. Çocuk sahibi olma işlemini ilerleyen yaşlara bırakmak isteyen çiftler de yoğun olarak bu yöntemi kullanmaktadır. Transfer işlemi açısından ikisi arasında herhangi bir fark yoktur.
Uzman tüp bebek tedavisi ile ebeveynliğe giden yolu açın, yenilikçi çözümler ve kişiye özel bakım sunarak hayallerinizi gerçeğe dönüştürün.
Tüp Bebek Tedavisinde Embriyo Gelişimini Etkileyen Etmenler Nelerdir?
Tüp Bebek Tedavi yönteminde, embriyo gelişimi ilk olarak spermin kalitesi ve yumurtanın kalitesine bağlı olarak değişiklik gösterir.
Kaliteli yumurta elde etme şansı temeli kadın hastanın yaşıyla ters orantılıdır. Kadın hastanın yumurtalıkların yeterince uyarılması da bu noktada önem taşıyan bir diğer husustur. Kadın hastanın kilosuna ve daha önce yapılan tüp bebek tedavilerini dikkate alarak ilaç kullanımında dozaj belirlemesi yapmak gereklidir.
İlaç dozajları hastadan hastaya değişiklik gösterir ve bir standart yoktur. Yumurta alımında kaliteyi artırmak için kadın hastaya yapılacak tüp bebek tedavinden önce bir ön tedavi süreci planlanmalı ve bu gibi etmenler dikkate alınarak bu plan doğrultusunda tedavi süreci başlatılmalıdır.
Erkek partner için de aynı durum söz konusudur. Erkeğin sperm kalitesi tedavi sürecindeki başarı oranını etkilerken embriyo gelişimi için de önem taşır. Eğer erkek sperminde herhangi bir aksaklık söz konusuysa (hareket ya da sayısında azlık vs.) erkek bireye de sperm kalitesini artırıcı bir ön tedavi uygulanması ve bunun planlaması gerekir. Ön tedavi uygulanmadan yapılan denemelerde başarı ya da embriyo gelişimi problemli olacaktır.
Sonuç olarak tüp bebek tedavi süresince embriyo gelişimini erkek sperminin ve kadın yumurtasının kalite olup olmaması doğrudan etkiler. Bunun için eğer yeterli kalitede değilse ön tedavi yapmak gereklidir.
Tüp bebek tedavisi sürecinde embriyo gelişimini etkileyen bir diğer önemli husus yumurtanın toplanması ve bu toplamanın yöntemidir. Yumurta toplama işlemi sırasında ne kadar çok yumurta toplanırsa hamilelik şansının o kadar yüksek olduğu yapılan denemeler sonucunda görülmüştür. Belli hastalarda yıkma tekniği kullanarak da yumurta sayında artış sağlanabilir.
Üçüncü olarak ise laboratuvarlar tüp bebek tedavisinde embriyonun gelişimi için etkendir. Embriyologların hastalara uyguladıkları işlemler, sperm ve yumurta kalitesinin artımı için kullanılan teknikler, hücrelerin büyütülüp geliştirildiği inkübatörlerin bazı noktalardaki sayısal verilerinin takibi ve dengesi embriyo gelişiminde önemli bir yer kaplar.
Embriyolar Nasıl Dondurulur?
Kadından alınan yumurta hücresi ve baba adayından alınan sağlıklı sperm hücresi, laboratuvar ortamında döllenir. Bu işlem sonucunda elde edilen embriyolar, ilerleyen hamilelik denemelerinde kullanılmak adına özel işlemler sonrasında dondurulur. Koruyucu bir sıvı ile karıştırılarak cam tüplere konulur ve sıvı nitrojen içerisinde eksi 196 derecede dondurularak saklanır.
Dondurulmuş embriyolar çözülecekleri zaman sıvı nitrojenden çıkarılır, oda sıcaklığında çözülür, koruyucu sıvıdan ayrılarak özel bir kültür ortamına alınır ve embriyoların bekletildiği cihaz olan inkübatöre konulur. Aynı gün iyi görünen embriyolar transfer edilebilir. Bir embriyo dondurulup çözüldükten sonra canlı kalma ihtimali %70-75 kadardır.
Anne adaylarından en çok iki embriyo transfer edilebilir. Daha fazla embriyo varsa aralarından en uygun olan seçilerek dondurulur. Bu işlem sayesinde ilerleyen dönemde tekrar gebelik şansı elde edilir. Embriyolar tüm gelişim evrelerinde dondurulabilir ve 20 yıldan fazla bir süre saklanabilmektedir.
Hukuki ve etik nedenlerden dolayı saklama süresine sınırlama getirilmiş ve ülkemizde bu sınır 5 yıl olarak belirlenmiştir. Embriyoların dondurulması, tüp bebek tedavisinde gebelik şansının artırılması için uygulanmaktadır. Ayrıca kanser tedavisi gören hastalar için kemoterapi ya da radyoterapi öncesi uygulanmaktadır.
‘Embriyo Dondurma’ İşlemi Nasıl Yapılır?
Dondurulmuş embriyo transferinde ilk olarak anne adayının adet dönemi takip edilerek rahim içi tabakası gebelik için hazırlanır. Rahim içerisinde herhangi bir kist, miyom veya polip olup olmadığını kontrol etmek için vajinal ultrasonografi yapılır. Bu işlem sonucunda bir soruna rastlanmaması durumunda östrojen içerikli ilaç tedavisine başlanır. 10 gün geçtiğinde ise vajinal muayene gerçekleştirilir.
Ortalama 3 hafta sonrasında ise anne rahim kalınlığı hazır hale gelir ve embriyolar da transfer işlemi için hazırlanır. İşlem sırasında genel ya da lokal anesteziye gerek duyulmamaktadır. Transfer günü embriyolar katetere alınarak, ultrason yardımı ile rahim boşluğuna bırakılır. Bundan sonra embriyoların doğal olarak rahime tutunmaları beklenir.
Transfer işleminden ortalama yarım saatlik istirahat sonrasında anne adayı günlük yaşantısına normal bir şekilde devam eder. Bu süreçte kendisini aşırı derecede yoracak aktivitelerden kaçınması çok önemlidir. Transfer işleminden 10-12 gün sonrasında kanda gebelik testi yapılarak sürecin başarılı olup olmadığına bakılır.
Embriyo Transferi Sonrası Yapılması Gerekenler
- Tüp bebek tedavisinde embriyo transfer sonrası ilk üç veya dört gün boyunca istirahat uzman hekimler tarafından tavsiye edilen önemli bir husustur. Bu istirahati gerçekleştirirken günlük rutininizden tamamen kaçınmalısınız.
- Merdiven inip çıkma gibi yüksek hareketlilik gerektiren aktiviteler veya hapşırma, öksürme uyurken yatakta dönüler embriyo tutumunu engellemeyeceği için bir sakınca barındırmaz.
- Ani tepkiler ve hareketlerden kaçınmalı ve ağır ve yorucu aktivitelerde bulunulmamalıdır.
- Tüp bebek tedavisinde embriyo transfer sonrası annenin seyahati 2-3 saatlik mesafelerle sınırlandırılmalıdır. Eğer daha uzak mesafelere yolculuk yapılacaksa bir gün istirahat tavsiye edilir.
- Göğüslerde büyüme ve dolgunluk, adet sancısı gibi kasıklarda ağrı ve sızı ve vajinal bölgeden gelen çeşitli renklerdeki akıntılar tüp bebek tedavisinde embriyo transferi sonrasında görülebilecek normal durumlardır.
- Sigara alkol, aşırı baharat, yağlı besinlerden uzak durulmalı sağlıklı ve dengeli beslenmeye özen gösterilmelidir.
- Banyo yapmakta bir sakınca yoktur.
- Asitli meşrubat, kahve ve bitki çaylarının tüketiminde dikkatli olunmalıdır.
Embriyo transferinden sonra ne olur?
Embriyo transferinden sonraki ilk gün, embriyo koruyucu kabuğundan çıkmaya başlar. Ertesi gün, rahim duvarına yapışma süreci başlar. Üçüncü gününde ise embriyo, rahim duvarının daha derinlerine ilerlemeye çalışır. Dördüncü gün, bu tutunma süreci daha da yoğunlaşır.
Beşinci günde tutunma tamamlanır ve embriyo hücreleri, bebeği ve eşini oluşturacak şekilde farklılaşmaya başlar. Altıncı gün, embriyo tarafından üretilen hcg hormonu kan dolaşımına karışmaya başlar. Yedinci ile dokuzuncu günler arasında embriyo büyümeye ve HCG üretimini artırmaya devam eder.
Onuncu ve on birinci günlerde ise kan dolaşımındaki Beta HCG hormonu yeterli seviyeye ulaşır. Bu süreç, embriyonun sağlıklı bir şekilde gelişimini ve hamileliğin başarılı olup olmadığını anlamamızı sağlar. Her aşama, embriyonun evrimleşen yaşam yolculuğunda kritik öneme sahiptir.
Embriyo transferinden sonra tutunma ne zaman olur?
Sağlıklı bir insan embriyosu, döllenme sonrası 5-7 gün içinde kabuğundan sıyrılır. Bu süreçten sonra rahim duvarına yapışma işlemi başlar. Özellikle 3. gün transferinden itibaren, embriyonun rahime tutunması genellikle 2-5 gün içinde meydana gelir.
Eğer transfer 5. gün yapılmışsa, bu tutunma süresi daha kısadır ve 1-3 gün arasında gerçekleşebilir. Bu süreler, embriyonun gelişim durumuna ve transferin yapıldığı güne bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
Dolayısıyla embriyo transferi sonrası beklenen bu kritik tutunma dönemi, kişiden kişiye farklılık gösterir. Her bireyin biyolojik yanıtı, bu sürecin zamanlamasını etkileyebilir. Bu nedenle, embriyo tutunma süreci her zaman için öngörülemeyen bir zaman dilimine sahiptir.
Embriyo transferi zor mu?
Embriyo transferi, çoğu kişi için oldukça basit bir işlemdir. Genellikle anestezi gerektirmez ve ağrısızdır. Yine de bazı hastalar, rahatlamak amacıyla hafif sedasyonu tercih edebilirler. Transfer sırasında, embriyonun rahime yerleştirilmesi ultrason yardımıyla izlenebilir. Bu süreç, abdominal ultrason kullanılarak gerçekleştirilir.
Bu yöntem, doktorların işlemi daha net bir şekilde görmelerini sağlar. İşlem esnasında, idrar torbasının dolu olması gerektiğinden hastalardan transfer öncesi su tüketmeleri istenir. Dolayısıyla hastalar, transfer işlemi için genellikle tuvalet ihtiyacı hissederler. Bu durum, işlemin başarılı bir şekilde tamamlanmasına olanak tanır.
Embriyo transferi ağrılı bir işlem mi?
Embriyo transferi sırasında ağrı genellikle hissedilmez. Çünkü bu işlem oldukça hızlı ve basit bir tekniktir. Anesteziye ihtiyaç duyulmaz ve bu nedenle hastalar rahat bir deneyim yaşarlar. Hastalar işlem sonrasında da günlük yaşamlarına kısa sürede dönebilirler. İşlem, teknolojik araçlar ve deneyimli doktorlar tarafından yapıldığında daha da konforlu hale gelir.
Özellikle modern tıbbi yöntemler, bu süreci hastalar için oldukça basit ve dayanılabilir kılar. Hastalar genellikle işlem sonrası herhangi bir ağrı kesiciye bile ihtiyaç duymazlar. Dolayısıyla embriyo transferi, çoğu hasta için ağrısız bir tedavi yöntemi olarak kabul edilir. Tedavi sürecindeki bu rahatlık, hastaların tedaviye olan olumlu bakışını da pekiştirir.
“Bu sayfada yer alan ifadeler bağlayıcı ve tedavi maksadıyla kullanılmaya uygun değildir. Sağlık sorununuzun tedavisi için kendinize en uygun tedavinin geliştirilmesi için sağlık kuruluşlarından ve uzman hekimlerden bilgi alınız”