Ailelerin neşe kaynağı, en önemli varlıkları şüphesiz çocuklardır. Her aile mutlu bir aile hayatı için çocuk sahibi olmak ve çocuklarını yetiştirmek ister. Bazı durumlarda çeşitli nedenlerle fizyolojik ve kalıtsal olarak aktarılan sorunlar çocuk sahibi olunabilmesine engel olmaktadır. Genel olarak kısırlık sorunuyla karşılaşan kişiler çocuk sahibi olamazlar. Bunun yanında bazı durumlarda gebelik dönemi düşük ile sonuçlanabilir.

Günümüzde modern tıp teknolojilerinin gelişmesi ile insanların yaşadıkları birçok hastalığın da çözümü için çeşitli tedaviler ve yöntemler geliştirilmiştir. Tüp bebek tedavisi de çeşitli nedenlerle doğal yollardan gebelik yaşayamayan anne adaylarının sorununu çözmek için uygulanan tıbbi bir tedavi yöntemidir. Tüp bebek tedavisinde bulunduğumuz çağda profesyonel yöntemler uygulanmakta ve sonuçlar umut verici olabilmektedir.

Genel süreci tüp bebek tedavisi talep eden kişilere testler uygulanarak tedavi için uygun olup olmadıklarının tespit edilmesi ile başlayan tüp bebek tedavisinde sonraki aşamada anne ve baba adayından üreme hücreleri toplanmaktadır. Toplanan bu üreme hücreleri laboratuvar ortamında incelenerek sağlıklı gebelik sağlayabilecek embriyoların oluşturulması amaçlanır. Sonrasında bu embriyolar arasından kalitesine göre en yüksek gebelik potansiyeli olan seçilerek anne adayının rahmine transfer edilmektedir.

Tüp bebek tedavisi her ne kadar önemli oranlarda başarı sağlanabilen bir tedavi olsa da bazı durumlarda olumsuz sonuçlar alınabilmektedir. Çeşitli nedenlerle uygulanan tedavi olumsuz sonuçlanabilir ve anne adayı gebelik sürecine giremeyebilir. Genellikle belirlenen embriyonun uzman doktorlarca anne rahmine transfer edilmesinin ardından embriyo rahim içerisinde tutunamayabilir. Bunun dışında gebelik gerçekleştikten sonra da düşük yaşanabilmekte ve tedavi olumsuz sonuçlanabilmektedir. Tüp bebek tedavisinin başarı şansı değişken faktörlere bağlıdır.

Örneğin tüp bebek tedavisinin başarısını embriyo transferi yapılacak anne adayının yaşı ve fiziksel özellikleri belirleyebilir. Embriyolar oluşturulmadan önce anne adayından alınan yumurta hücreleri ve baba adayından alınan sperm hücrelerinin olgunluğu ile kalitesi arasındaki ilişki de tüp bebek tedavisinin başarısını etkileyen faktörlerden bazılarıdır. Tüp bebek tedavisinin olumsuz sonuçlandığı durumlarda uzman doktorlarca alınan olumsuz sonucun kök nedeni araştırılmaya başlanmaktadır. Bu süreçte tespit edilen veriler ve bulgulara bağlı olarak tüp bebek tedavisine yön verilmektedir.

Tüp bebek tedavisi olumsuz sonuçlanırsa ne olur?

Tüp bebek tedavisinin olumsuz sonuçlandığı durumlar her ne kadar istenmese de yaşanabilmektedir. Öncelikle tüp bebek tedavisinin mutlaka bu alanda uzmanlaşmış doktorlarca yeterli teknolojik ekipmanın bulunduğu bir klinikte yapılması gerekmektedir. Toplanan yumurta ve sperm hücrelerinin etkili bir şekilde dış ortamda döllenebilmesi ve gelişmesi için laboratuvar ortamı gerekmektedir.

Tüp bebek tedavisi tekrarlanabilen bir tedavi yöntemidir. Tedaviden olumsuz sonuç alındığında bunun nedenleri araştırılmaktadır. Sorun kişinin fizyolojik yapısında olabileceği gibi üreme hücrelerinin kalite ve veya sayı bakımından yetersiz olmasından da kaynaklanabilmektedir. Önemli olan tüp bebek tedavisinin olumsuz sonuçlanmasına neden olan sorunun çözülemeyen kalıtsal bir sorun olmamasıdır.

Tedavi sürecinde anne ve baba adaylarından toplanan üreme materyallerinde bazı durumlarda olgun üreme hücresine rastlanamaz. Bu durumda doktorlar birkaç denemenin ardından sonuç alamazlar ise tedavinin sonlanmasına karar verebilirler. Tüp bebek tedavisi normal şartlarda çiftin talebi üzerine, eğer yaşları tedaviye devam etmek için uygunsa, sınır olmaksızın tekrarlanabilir.

Uzmanlarca ailelere yapılan tavsiyelerde genel olarak tüp bebek tedavisinin başarı şansını sıfıra indiren kalıtsal bir sorun olmadıkça tedaviye devam edebilecekleri telkin edilmektedir. Tüp bebek tedavisi hassas bir süreç olduğundan tedaviyi talep eden kişilere psikolojik yükümlülükleri de olacaktır. Bu sebeple tedaviye başlamadan önce uzmanlar sağlıklı bir psikolojik tablo görmeyi de önemsemektedirler.

Tüp bebeğin tutma olasılığı yüzde kaçtır?

Tup bebegin tutma olasiligi yuzde kactir Hangi Durumlarda Tüp Bebek Olmaz?

Yumurta toplama başına canlı doğum oranları, tüp bebek uygulanan kadının yaşına bağlı olarak verilebilmektedir. Ancak bugenel oran kadının özel doğurganlık sorunları ve tedaviyi yapan tüp bebek kliniği gibi diğer faktörlere göre de önemli ölçüde değişebilmektedir. Genel olarak, tüp bebek başarı oranları, kadının yaşı ilerledikçe önemli ölçüde azalmaktadır. Tüp bebeğin tutma olasılığı:

  • 35 yaş altı kadınlarda yumurta toplama başına canlı doğum oranı %54,5’tir.
  • 35-37 yaş arası kadınlar için yumurta toplama başına canlı doğum yüzdesi %41,1’dir.
  • 38-40 yaş arası kadınlarda yumurta toplama başına canlı doğum oranı %26,7’dir.
  • 41-42 yaş arası kadınlarda yumurta toplama başına canlı doğum oranı %13,8’dir.
  • 43 yaş ve üzeri kadınlarda yumurta toplama başına canlı doğum oranı %4,2’dir.

“Bu sayfada yer alan ifadeler bağlayıcı ve tedavi maksadıyla kullanılmaya uygun değildir. Sağlık sorununuzun tedavisi için kendinize en uygun tedavinin geliştirilmesi için sağlık kuruluşlarından ve uzman hekimlerden bilgi alınız”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2nd Opinion
Phone
WhatsApp
WhatsApp
Phone
2nd Opinion