Çağımızın problemlerinden biri olan kısırlık, günümüzde birçok ailenin çocuk sahibi olmasını engelleyen bir durum. Modern tıp her geçen yıl biraz daha gelişiyor ve insanların yaşadığı sağlık problemlerinin de çeşitli tedavileri bulunuyor. Tüp bebek tedavisi ilk olarak İngiltere’de ortaya çıkmış ve zamanla alınan güzel sonuçların da etkisiyle dünya çapında uygulanmaya başlamıştır.

Tedaviye başlamayı düşünen çiftlerde genel olarak soru işaretleri bulunmaktadır. Bunun yanında bazı bireyler tedavi süreciyle ilgili oluşabilecek çeşitli komplikasyonlar nedeniyle endişe duyabilmektedir. Öncelikle bu soru işaretlerinin bulunması gayet normal karşılanmaktadır. Önemli olan bu soru işaretlerini gidermek ve uzmanlarca verilmiş bilgilerden yararlanarak tedavi süreciyle alakalı detaylı olarak bilgi edinmektir. Tedavi sürecinin hassas olması ve çeşitli aşamalar ile uygulanması nedeniyle bazı riskler taşımaktadır.

Tüp bebek tedavisi ile ilgili kaygı duyulan noktaların başında dış gebelik ihtimali gelmektedir. Dış gebelik, embriyonun normalde gelişmesi için yerleşeceği rahim içerisine değil rahim dışında bir noktaya yerleşmesi sonucu oluşan ciddi bir komplikasyondur. Dış gebelik, erken safhalarda tespit edildiğinde ameliyatsız bir şekilde tedavi edilebilmektedir.

Geç safhalarda tespit edilmesi halinde ise anne adayının karnında çeşitli sorunlara yol açabilir. Bunlardan en bilineni karın içerisinde dış gebelik şeklinde gelişen embriyonun kanamalara sebep olmasıdır. Kişinin yaşam kalitesini oldukça olumsuz etkileyebileceği gibi ilerleyen safhalarda hayati tehlike de yaratabilmektedir.

Dış gebelik yalnızca doğal yollarla gebe kalınan durumlarda ortaya çıkmaz. Tüp bebek tedavisinde de aynı doğal gebelikte olduğu gibi dış gebelik tehlikesi bulunmaktadır.

Dış gebeliğin önlenebilmesi için tüp bebek tedavisi süresince mutlaka düzenli kontroller yapılmalıdır. Dış gebelik anne adayının hayatını tehlikeye sokabilecek bir konudur ve uzman doktorlar tedavi sürecinde bu konuda oldukça temkinlidirler. Tüp bebek tedavisinde önemli safhalardan biri embriyo transferi işlemidir. Embriyo transferi, toplanan yumurta ve sperm hücrelerinin birleştirilmesinin ardından çeşitli yöntemlerle anne adayının rahmine transfer edilmesi işlemidir.

Embriyo transferinin başarısı tüp bebek tedavisinin başarısı için oldukça önemlidir. Embriyo transferi işleminin tamamlanması ardından kişiye dinlenmesi için süre tanınmaktadır. Genellikle transferden sonraki 12. günde transferin başarılı olup olmadığının tespit edilmesi amacıyla kanda gebelik testi uygulanmaktadır. Bu testten negatif sonuç alınmasıyla tedavinin başarısız olduğu düşünülür. Bunun yanında kan testinde beklenilen değerlerin görülememesi durumunda dış gebelikten şüphelenilebilir. Bu açıdan kişinin kontrolleri yapılır ve bu ihtimal yakın olarak takip edilir.

Dış gebelik, normal yollarla oluşan gebeliklerde de tüp bebek tedavisi ile oluşan gebeliklerde de görülebilir. Halk arasında yeterince bilinç oluşmamış olsa da dış gebelik tehlikeli boyutlara ulaşabilen bir üreme sorunudur. Normal gebeliklerde dış gebelik görülme olasılığı %1-2 civarındadır.

Tüp bebek tedavisinde ise normal yollar dışında bir tedavi uygulandığından dış gebelik ihtimali az da olsa artacaktır. Tüp bebek tedavisi sürecinde dış gebelik oluşma ihtimali ise %2 ila %5 arasında değişkenlik göstermektedir. Dış gebelik ihtimalini arttıran etkenlerden biri rahim içerisindeki yapının bozulmasıdır. Rahim içerisindeki çeşitli kısımların zarar görmesi ile dış gebelik ihtimali artış göstermektedir. Dış gebelik ile ilgili herhangi bir sorun yaşanması durumunda mutlaka bu alanda uzman bir doktordan destek alınmalıdır.

Tüp bebekte dış gebelik ne zaman belli olur?

Bir kez pozitif gebelik testi alındığında  dikkat etmeniz gereken işaretler bulunmaktadır: karındaki olağandışı ağrı ve vajinal kanama. Vajinal ultrason taraması, hamileliğin yaklaşık 5 ila 6 hafta sonra rahimde olup olmadığını göstermektedir, daha öncesi gebelik için risk barındırmaktadır.

Doktorların tavsiyelerine uyulması gerekmektedir. Doktorlar  hCG hormon seviyelerindeki değişiklikleri izlemek için iki günde bir kan testi istemektedir. Normal bir hamilelikte, hormon seviyesi testler arasında  iki katına çıkmaktadır. 

Dış gebelik olmaması için ne yapılmalı?

Ektopik gebelik riskini azaltmak mümkündür. Öncelikle, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan korunmak önemlidir. Bu enfeksiyonlar pelvik inflamatuar hastalığa ve sonrasında dış gebelik riskine yol açabilir.

Prezervatif kullanımı ve cinsel partner sayısının sınırlandırılması bu riskleri minimize eder. Sigara içmekten kaçınmak da ektopik gebelik riskini artıran faktörlerdendir. Daha önce ektopik gebelik ya da cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon geçirenler, doktorlarıyla bu durumları ve tekrarlama risklerini görüşmelidir.

Ayrıca, tüplerde hasar veya endometriozis gibi mevcut tıbbi durumlar için de doktor kontrolü şarttır. Doğum kontrol yöntemleri ve hormonal etkiler konusunda bilinçli olmak gerekir. Hamilelik planlaması yaparken düzensiz adet döngüleri ve başarısız hamilelik denemeleri konusunda da doktorunuza başvurun.

Tüp bebek sonrasında neden dış gebelik olur?

Dış gebelik, tüplerin tıkanıklığı ya da fonksiyon kaybı sonucunda meydana gelir. Genellikle tüplerdeki anormal daralmalar, embriyonun uterus içine ulaşmasını engeller. Tüp bebek tedavisinde, döllenmiş embriyo direkt olarak tüplere yerleştirilmez. Ancak, yerleştirilen embriyo bazen tüplere kaçabilir. Bu durum, tüplerdeki geçirgenliğin azalmasıyla daha sık görülür.

Özellikle tüplerin iç yüzeyindeki hareketli yapıların yavaşlaması, embriyonun uterusa ulaşmasını zorlaştırır. Embriyonun tüp içinde kalması, dış gebeliğe yol açar. Tüplerdeki bu tıkanıklıklar veya fonksiyonel bozukluklar, tedavi sırasında embriyonun yanlış yerleşimine neden olabilir. Dolayısıyla, tüp bebek uygulamaları sırasında dış gebelik riski artar.

Dış gebelik riski yüzde kaç?

Ektopik gebelik riski, tüp bebek tedavisinde yaklaşık yüzde 2 ila 5 arasındadır. Doğal yolla gebe kalanlara kıyasla bu oran biraz daha yüksektir. Tüplerdeki hasar veya tıkanıklık, bu artışın başlıca nedenlerinden biridir. Çünkü tedaviye başvuran birçok kadında bu tür problemler mevcuttur.

Önceki pelvik inflamatuar hastalık geçmişi olan kadınlarda risk daha da artar. Endometriozis, rahim dışında doku büyümesine yol açar ve ektopik gebelik ihtimalini yükseltir. Eğer bir kadın daha önce ektopik gebelik yaşamışsa, bu durumun tekrarlama olasılığı artar.

Sigara kullanımı da risk faktörlerinden biri olarak sıralanmaktadır. Yaş ilerledikçe, özellikle 35 yaş üstü kadınlarda, ektopik gebelik görülme riski artış gösterir. Bu bilgiler, tüp bebek tedavisindeki ektopik gebelik riskinin doğal gebelik riskine göre daha yüksek olduğunu göstermektedir.

“Bu sayfada yer alan ifadeler bağlayıcı ve tedavi maksadıyla kullanılmaya uygun değildir. Sağlık sorununuzun tedavisi için kendinize en uygun tedavinin geliştirilmesi için sağlık kuruluşlarından ve uzman hekimlerden bilgi alınız”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2nd Opinion
Phone
WhatsApp
WhatsApp
Phone
2nd Opinion