Bebek sahibi olmak her ailenin heyecanla beklediği bir süreçtir. Çocuk sahibi olmak, bir ailenin büyümesini ve aile içerisindeki huzurun artmasını sağlayan tarifsiz bir mutluluktur. Çoğu aile doğal yollardan çocuk sahibi olabilirken bazı aileler ise bu konuda çeşitli problemler yaşayabilmektedir. Özellikle kısırlık problemi yaşayan çiftlerin normal yollarla çocuk sahibi olabilmesi oldukça zordur. Bu noktada modern tıp ailelerin çocuk sahibi olmasını engelleyen üreme sorunlar ile ilgili çeşitli çalışmalara öncü olmuştur.

Geçmişten günümüze yapılan araştırmalarla üreme sistemi konusunda çeşitli sağlık problemlerinin çözülebilmesi için tedavi yöntemleri geliştirilmiştir. Tüp bebek tedavisi işte bu sorunların çözümü için ortaya çıkmış ve ortaya çıktığı ilk günden bugüne binlerce ailenin çocuklarını kucaklarına almasını sağlamış önemli bir üreme tedavisi yöntemidir. İlk olarak İngiltere’de ortaya çıkan tüp bebek tedavisi sonraki süreçte tüm dünyada artan talep ile hemen hemen dünyanın her bölgesinde uygulanmaktadır. Tüp bebek tedavisindeki amaç çeşitli yöntemlerle ailelerin doğal yollara benzer şekilde çocuk sahibi olabilmelerini sağlamaktır.

Tüp bebek tedavisi çeşitli aşamaların başarıyla sonuçlandırılmasıyla amacına ulaşabilen bir tedavi türüdür. Tedavinin başarı oranının birçok farklı etkene bağlı olması sebebiyle her aşamanın ayrı planlanması ve tedavinin uzmanlıkla uygulanması gerekmektedir. Geçmiş yıllarda bu alanda faaliyet gösteren klinikler ve doktorlar sayıca az olsa da günümüzde tıp teknolojilerinin gelişmesi ile tüp bebek tedavisi de birçok noktaya yayılmış durumdadır. Ülkemizde de büyük şehirlerde birden fazla tüp bebek tedavisi merkezi bulunabilmektedir. Bu alanda ülkemizde önemli bir bilgi birikimi oluşmuş ve alınan başarılı sonuçlar tedaviye olan talebi her geçen gün arttırmıştır.

Tüp bebek tedavisinde her süreç önemli olsa da embriyo transferi süreci belirleyici rol oynayan süreçlerin başında gelmektedir. Embriyo transferi sürecinde amaç çeşitli kontroller sonrasında gebelik potansiyel olan  embriyonun anne rahmine aktarılması ve bunun sonucunda başarılı bir gebelik sürecinin oluşturulmasıdır.

Embriyo transferi sürecinde yerleştirilecek embriyo, anne adayından alınan yumurta ve baba adayından alınan sperm hücrelerinin değerlendirilmesiyle başlayan süreçte oluşturulur. Toplanan bu üreme hücrelerinin olgunlukları ve kaliteleri incelenerek gebelik potansiyeli yüksek embriyolar oluşturulması amaçlanır. Oluşturulan birden fazla embriyo laboratuvar ortamında takip edilerek  içlerinden gebelik potansiyeli en yüksek olan anne rahmine yerleştirilir.

Embriyo transferi işleminden sonra hastaya o gün için dinlenmesi tavsiye edilir. Bu süreçte kişinin fiziksel aktivitelerine dikkat etmesi ve tedavi sonucunu olumsuz etkileyecek eylemlerden kaçınması gerekmektedir. Embriyo transferi işleminin sonucunun belirlenebilmesi için embriyonun 12. gününde kadına gebelik testi uygulanır. Gerek görülmesi halinde birkaç kez uygulanabilen bu testin sonucuna göre embriyonun rahimde tutunup tutunmadığı belirlenmektedir.

Gebelik testi potansiyel gebeliğin çok erken bir zamanında yapıldığı için idrarda sonuç veremez ve her zaman kandan bakılır. Embriyo tutunması gerçekleştiğinde gebelik oluşmuş olacaktır. Bu açıdan tedavinin önemli bir kısmının başarıyla tamamlandığını söylemek mümkün olabilir.

Tüp bebek tedavisiyle ilgili merak edilen süreçlerden biri de embriyo transferi sonrasında embriyonun rahim içerisinde tutunmasıyla başlayan gebelik sürecinin belirtilerinin neler olacağı sorusudur. Anne adayında embriyonun tutunmasının ardından ilerleyen haftalarda gebelik belirtileri olarak bel ağrısı, karın ağrısı ve kusma gibi gebelik belirtileri ortaya çıkabilmektedir. Bu belirtilerin tamamı tıpta gebelik sürecinin başlamasına ve bireyin hamile olduğuna işaret etmektedir. Bu süreçle ilgili daha detaylı bilgi bu alanda uzman doktorlarca verilebilecektir.

Embriyo tutunma belirtileri ne zaman başlar?

Embriyo tutunma belirtileri ne zaman başlar?

Anne adaylarında embiriyo tutunma belirtileri tutunmadan 6-10 gün içerisinde belli olmaktadır. Gebelik oluşması için  embriyonun son adet dönemi ile yumurtlama arasında bu amaçla kalınlaşan rahim iç tabakasına başarılı bir şekilde yerleşmesi gerekmektedir.

İmplantasyon kanaması gerçekleştiğinde, vücudunuz hamileliğinizi desteklemek için vücutta değişiklikler üretmektedir. İnsanlar hCG adında hormon salgılamaktadırlar. İlginç bir şekilde, bu, hamilelik testlerinin pozitif bir sonuç vermek için tespit ettiği hormondur. Çoğu kadın yerleşme kanaması yaşamazken, bazılarında yaklaşık yüzde 15 ila 25 oranında hafif, sivilceli kan görülmektedir. 

“Bu sayfada yer alan ifadeler bağlayıcı ve tedavi maksadıyla kullanılmaya uygun değildir. Sağlık sorununuzun tedavisi için kendinize en uygun tedavinin geliştirilmesi için sağlık kuruluşlarından ve uzman hekimlerden bilgi alınız”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2nd Opinion
Phone
WhatsApp
WhatsApp
Phone
2nd Opinion