Tüp bebek tedavisi başarı şansı günümüzde önemli noktalara ulaşmış bir üreme tedavisidir. Kısırlık kaynaklı bebek sahibi olamama durumları günümüzde toplum içerisinde önemli boyutlara ulaşmıştır. Yıllar önce İngiltere’de ortaya çıkan sonrasında alınan başarılı sonuçlarla tüm dünyaya yayılan önemli bir tedavi yöntemidir.
Tedavinin uygulanabilmesi için bireylerin belirli şartları sağlıyor olmaları gerekmektedir. Öncelikle tüp bebek tedavisi sürecinin başlatılabilmesi için tüp bebek uygulamasına gerek duyulacak şartların varlığının belirlenmesi gerekir.
Bu noktada tüp bebek tedavisi için başvuruda bulanan aile bireylerinin son bir senelik dönem içerisinde korunmasız bir şekilde cinsel ilişkiye girmiş olmaları gerekmektedir. Bu şartlarda yapılan cinsel bir birlikteliğin sonucu normal şartlarda gebelik olmalıdır. Gebelik durumunun oluşmaması üreme sistemleriyle alakalı bir sorunun olabileceği habercisidir.
Bu noktada tüp bebek tedavisinin uygulanmasına uzman doktorlar yaptıkları kontroller sonrasında karar verebilirler. Tüp bebek tedavisi sürecinin öncesinde uygulanan testler ile de ailenin tedaviye uygunluğu konusunda çıkarımlar yapılabilmektedir.
Tüp bebek tedavisinde uygulanan süreçler içerisinde çeşitli komplikasyonlar görülebilmektedir. Günümüzde modern tıp tekniklerinin gelişmesi sayesinde karşılaşılan bu komplikasyonlar uygun ek tedavi yöntemleri ile çözülebilmektedirler.
Tüp bebek tedavisi, üreme hücrelerinin anne ve baba adaylarından toplanması işlemi ile başlayan ve embriyo transferi işlemi ile sonlanan bir tedavidir. Süreç içerisindeki aşamaların her biri önemlidir ve uzmanlıkla yönetilmesi gerekmektedir. Tedavinin başlangıcında çeşitli ek tedaviler uygulanmaktadır.
Sıkça Sorulan Sorular
Embriyo transferi sonrası beyaz akıntı
Embriyo transferi sonrası beyaz akıntı genellikle normal bir durumdur ve çoğu kez risk teşkil etmez. Ancak akıntının türüne göre risk seviyesi değişebilir. Bu nedenle koyu renkli, kötü kokulu veya kaşıntıya neden olan akıntılar varsa doktora başvurulması gerekebilir. Sağlıklı bir kadında bile vajinal akıntı olabilir. Sonuç olarak embriyo transferi sonrası beyaz akıntı genellikle normaldir ama herhangi bir anormallik durumunda tıbbi danışmanlık alınmalıdır.
Embriyo transferi sonrası sarı akıntı
Embriyo transferi sonrası sarı renkli akıntı riskli olabilir. Ancak akıntının koyu kıvamda ve kötü kokulu olması daha ciddi bir soruna işaret edebilir. Yeşil, sarı renklerdeki akıntılar cinsel yolla bulaşan hastalıkların belirtisi olabilir. Ayrıca mantar enfeksiyonları da bu tür akıntılara neden olabilir. Dolayısıyla böyle bir durumla karşılaşıldığında en kısa sürede doktora başvurulması önemlidir. Erken teşhis ve tedavi sağlığın korunması açısından kritiktir.
Embriyo transferi sonrası kahverengi akıntı
Embriyo transferi sonrasında bazı anne adaylarında kahverengi akıntı görülebilir. Bu durum olağan kabul edilir çünkü implantasyon kanaması olarak adlandırılır. İmplantasyon kanaması embriyonun rahim duvarına yerleştiği anlamına gelir. Ayrıca bu durum gebeliğin başarılı olduğuna işaret edebilir. Kahverengi akıntı haricinde şeffaf akıntı da gözlemlenebilir. Ancak kahverengi akıntı sık rastlanır ve genellikle endişe edilmemesi gereken bir durumdur. Sonuç olarak embriyo transferi sonrası kahverengi akıntı gebelik sürecinin doğal bir parçasıdır.
Şeffaf akıntı hamilelik belirtisi mi?
Evet şeffaf vajinal akıntı hamilelik belirtisi olabilir. Bu akıntı hamileliğin en erken belirtilerinden biri olarak kabul edilir ve hamilelik boyunca devam edebilir. Hamilelikte görülen lökore adı verilen bu akıntı genellikle ince, berrak veya süt beyazı ve hafif kokuludur. Bu nedenle hamilelik belirtisi olarak şeffaf akıntı normal kabul edilir. Ancak hamilelik belirtisi olup olmadığını kesinleştirmek için ek belirtiler ve testler gereklidir.