Tüp bebek tedavisi ortaya çıktığı ilk günden bugüne binlerce çocuğun dünyaya gelmesini ve birçok ailenin de bu mutluluğu yaşamasına vesile olmuş modern tıptaki gelişmeler sayesinde ortaya çıkmış bir üreme tedavisidir. Tüp bebek tedavisinin ilk olarak çıktığı günden bugüne kadar 20 binden fazla çocuğun bu yolla dünyaya geldiği düşünülmektedir. Tedavi yalnızca ülkemizde değil tüm dünyada yaygın olarak uygulanmakta olup birçok farklı şehirde kliniklerce verilmektedir.

Doğal yollarla çocuk sahibi olabilmeyi deneyen fakat bir senelik periyot içerisinde korunmasız olarak ilişki yaşadığı halde çocuk sahibi olamayan çiftlerin kısırlık sorunu yaşadığı söylenebilir. Bu kısırlık sorununa bağlı olarak gebelik gerçekleşememekte ve aile çocuk sahibi olamamaktadır. Bazı durumlarda anne adayından kaynaklı olabileceği gibi bazı durumlarda ise baba adayından kaynaklı olarak kısırlık sorunu ortaya çıkabilmektedir.

Tüp bebek tedavisi çıktığı ilk günden beri sürekli kendini yenileyen bir tedavi olarak bu kısırlık problemine çözüm üretmeyi hedeflemektedir. Hassas bir süreç olan tüp bebek tedavisinde süreç uzmanlıkla planlanmalıdır.

Tüp bebek tedavisinin başarılı olabilmesi için çok çeşitli etkenlere dikkat etmek gerekir. Hassas bir tedavi olması sebebiyle her aşaması ayrı önem taşımaktadır. Bu yönden tedaviyi uygulayan doktorlara sorumluluk düştüğü gibi aynı zamanda tedaviyi alan çiftlere de sorumluluklar düşmektedir.

Tedavi sürecinde tedavinin başarı şansını arttırmak için çeşitli yöntemler uygulanmaktadır. Bu yöntemler gerek fizyolojik testlerin yapılması gerekse ilaç tedavilerinin uygulanması olabilir. Süreç içerisinde gerek görüldüğü takdirde uzman doktor tarafından çeşitli ek tedaviler de süreç içerisine dahil edilebilir.

Tüp bebek tedavisi karmaşık bir süreç gerektirdiğinden tedavi öncesinde ve  sonrasında bireylerin aklında soru işaretleri olabilir.  Bu soru işaretlerinin bulunması çok normal ve yararlı görülmektedir. Tedavi süreciyle alakalı ailenin ne kadar fazla bilgisi olursa o oranda tedaviye adapte olabileceklerdir. Bu sebeple tedavinin bir hazırlık sürecine ihtiyacı vardır.

Tedavi süreciyle ilgili çiftlerin merak ettikleri konulardan biri de tüp bebek tedavisi sürecinde cinsel hayatın bu tedaviden ne oranda etkileneceğidir. Tedavinin başarısını etkileyen etkenlerden önemli bir tanesi de kişilerin tedavi esnasında ve tedavi sonrasında günlük rutinlerine ve fiziksel aktivitelerine dikkat etme gerekliliğidir.

Tüp bebek tedavisinin belirli aşamalarında cinsel ilişki problem yaratmazken bazı aşamalarda kişilerin cinsel birliktelik yaşamaları uzmanlarca sakıncalı görülebilmektedir. Uzmanlar bu konuda çeşitli gözlemlerde bulunarak bazı tavsiyeler vermektedirler.

Tüp bebek tedavisi esnasında üreme hücrelerinin toplanmasına kadar olan hazırlık sürecinde cinsel ilişki yaşanması tedavinin başarı oranını olumsuz etkilemeyebilir. Hazırlık sürecinden sonraki ilerleyen safhalarda ise çiftin cinsel ilişki yaşamaları sakıncalı görülmektedir. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda tedaviyi uygulayan doktorlar çiftten tedavi süresince cinsel birlikteliklerini sınırlamalarını isteyebilirler.

Tüp bebek tedavisi süreci başından sonuna kadar hassas bir süreçtir. Özellikle süreç içerisinde psikolojik olarak bireylerin süreci kaldırabilmeleri önem taşımaktadır. Uzmanlar tedavi sürecinde moral ve motivasyonun yüksek tutulmasının tedavinin başarı şansını olumlu yönde etkilediğini söylemektedirler.

Tüp bebek tedavisi esnasında cinsel hayatın sınırlandırılması konusu da bireyler tarafından önemsenmelidir. Özellikle hamileliğin gelişme sürecinde yaşanan cinsel bir birliktelik tedavinin başarı şansını önemli ölçüde azaltabilir. Bunun yanında tedavi sürecinde yaşanabilecek bir cinsel ilişki üreme sistemine zarar verebileceği için tedaviyi bu yönden de olumsuz etkileyebilmektedir.

Tüp bebek tedavisi esnasında cinsel ilişkinin sakıncalarından biri de çoğul gebelik tehlikesidir. Çoğul gebelik riskli bir süreç olduğundan bu konuda da cinsel ilişkiden kaçınmak ve tedavinin başarı şansını olumlu yönde tutmak önemlidir.

Sıkça Sorulan Sorular

Melih Aygun Tüp Bebek Tedavisinde İlişkiye Girilir mi?

Tüp bebek transfer öncesi cinsel ilişkiye girilir mi?

Tüp bebek tedavisi öncesi cinsel ilişki konusunda herhangi bir kısıtlama yoktur. Tedavi sürecinde çiftler normal cinsel hayatlarına devam edebilir. Ancak tedavi aşamaları ve kişisel sağlık durumları göz önünde bulundurulmalıdır. Doktorun tavsiyelerine uymak önemlidir çünkü her çiftin durumu farklılık gösterebilir. Tedavi öncesi dönem genellikle doğal süreçlerle aynıdır. Dolayısıyla cinsel ilişki için özel bir kısıtlama getirilmez. Fakat tedaviye başlanmadan önce doktorla detaylı bir şekilde görüşmek en iyisidir.

Yumurta toplama işleminden kaç gün sonra cinsel ilişkiye girilir?

Yumurta toplama işleminden sonra cinsel ilişkiye girmek için genellikle 1-2 hafta beklemek önerilir. Bu süre zarfında doktorun talimatlarına dikkat edilmelidir. Böylelikle iyileşme süreci sağlıklı bir şekilde tamamlanır. Ancak her bireyin durumu farklı olduğundan doktorun verdiği spesifik süreye uyulması önem taşır. Ayrıca doktorunuz bu sürenin ne kadar olacağı konusunda sizi bilgilendirecektir. Bu süre zarfında sağlık kontrolleri ve tavsiyelere uymak kritik öneme sahiptir.

Tüp bebek ilaçları kullanırken ilişkiye girilir mi?

Tüp bebek tedavisinde ilaç kullanımı sırasında cinsel ilişkiye girilmesi genellikle önerilmez. İlaçlar annenin hormonal dengesini etkileyebilir. Ayrıca tedavi sürecinde yumurtalıklar büyüyebilir ve cinsel ilişki sırasında zarar görebilirler. Ancak tedavinin ilk aşamalarında yani ilaç almadan önce cinsel ilişkiye girmenin bir sakıncası yoktur. Tedavinin ilerleyen aşamalarında doktorun önerilerine uymak önemlidir. Aksi takdirde tedavi sürecinde istenmeyen komplikasyonlar yaşanabilir.

Tüp bebekte kaç gün cinsel perhiz yapılır?

Tüp bebek tedavisinde, yumurta toplama günü için erkeğin 2 ila 6 gün cinsel perhiz yapması önerilir. Bu süre zarfında son boşalmanın üzerinden 2-6 gün geçmiş olması gerekmektedir. Cinsel perhiz sperm kalitesini ve sayısını optimize etmek için önemlidir. Dolayısıyla erkeğin son cinsel ilişkisinin yumurta toplama gününden en az 2 gün önce ve en fazla 6 gün önce olması gereklidir. Bu süre tedavinin başarısını artırmaya yardımcı olur.

12 haftada cinsiyet tahmini ne kadar doğru?

12.haftada cinsiyet tahmini genellikle doğru değildir. Çalışmalar 14. haftadan önce ultrasonla yapılan tahminlerin yanılma payının yüksek olduğunu göstermektedir. Bu nedenle 12 haftalık hamilelikte yapılan cinsiyet tahmini güvenilir olmayabilir. Kesin ve doğru bir sonuç için 16. haftanın beklenmesi tavsiye edilmektedir. Ultrasonun doğruluğu için bu haftaya kadar sabırlı olmak gerekir. Sonuç olarak 12. haftada yapılan tahminler kesinlikten uzaktır.

Erkek bebek belirtileri ne zaman başlar?

Erkek bebek belirtileri genellikle hamileliğin 15. haftasında başlamaktadır. Anne adayları bu dönemde bebeklerinin hareketlerini hissetmeye başlayabilir. Bu dönemde bebeklerin hareketlerini hissetmek erkek bebek belirtilerinin ortaya çıkmasıyla ilişkilendirilmektedir. Ayrıca bu hareketler hamilelik sürecinde erkek bebek belirtilerinin ilk işaretleri olarak kabul edilir. Hamileliğin 15. haftasında bu belirtilerin ortaya çıkması oldukça yaygındır. Dolayısıyla erkek bebek belirtileri hamileliğin 15. haftasında belirginleşir.

14 haftada kızı deyip erkek olan var mi?

14 haftada kız bebek olarak görünen bir bebek sonraki kontrollerde erkek olarak teşhis edilebilir. Bu nedenle cinsiyet belirlemesi için 16. hafta daha uygundur. Yanıltıcı sonuçlar bebeğin pozisyonu veya ultrason kalitesine bağlı olarak ortaya çıkabilir. Teorik olarak 14. haftada cinsiyet görülebilir ama kesin sonuçlar için daha ileri haftalar beklenmelidir. 12. haftada kız görünen bebek ileriki kontrollerde erkek olarak belirlenebilir. Bu yüzden erken haftalarda yapılan cinsiyet tahminleri yanıltıcı olabilir.

En çok hangi cinsiyette yanılma olur?

Yanılma oranı en çok kız bebeklerde olur. Bu durum ultrason yöntemi ile cinsiyet belirlenirken sıklıkla yaşanır. Ayrıca kız bebeklerde cinsiyetin doğru tespiti daha zor olabilir. Erkek bebeklerde cinsiyet daha belirgin şekilde görülebilir. Dolayısıyla hazırlık yaparken dikkatli olmak önemlidir. Özellikle 16. haftada belirlenen cinsiyete göre hazırlık yapılır. Ancak yanılma ihtimalini unutmamak gerekir. Bu nedenle kız bebeklerde yanılma oranı daha yüksek olabilir.

Hamilelikte kız mı güzelleştirir erkek mi?

Hamilelikte bebeğin cinsiyetinin annenin güzelliği üzerinde bir etkisi olduğuna dair yaygın bir inanış vardır. Ancak gebelikteki hormonal değişimler özellikle deri ve yağ dokusunda değişikliklere neden olur. Bu değişiklikler bebeğin cinsiyetine bağlı değildir. Erkek bebek büyüdükçe erkeklik hormonu üretse de plasenta bu hormonun anneye geçişini önler. Sonuç olarak bebeğin cinsiyeti annenin güzelliği ile ilişkilendirilmemelidir. Anne adaylarının güzelliklerinde değişiklik olması tamamen hormonal değişimlerden kaynaklanmaktadır.

“Bu sayfada yer alan ifadeler bağlayıcı ve tedavi maksadıyla kullanılmaya uygun değildir. Sağlık sorununuzun tedavisi için kendinize en uygun tedavinin geliştirilmesi için sağlık kuruluşlarından ve uzman hekimlerden bilgi alınız”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2nd Opinion
Phone
WhatsApp
WhatsApp
Phone
2nd Opinion